İkiz/Öteki ve Modern İnsan

Öteki, Gogol’un Palto’sundan çıkmış Dostoyevski’nin Hoffman’dan aldığı konuyu Gogol’a göndermelerle işlediği bir erken dönem eseri. Dostoyevski’nin yazın hayatında üzerinde farklı zamanlarda çalıştığı, yayınlanmasından yirmi yıl sonra kısaltılarak yeniden yayınlanan ama hala yazarı tarafından dahi biçimsel olarak sorunlu addedilmiş bir roman. Dostoyevski’nin kendisinin de eserinden mutsuz olmasının en önemli nedenlerinden biri de eleştirmen Bielinski’nin memnuniyetsizliği. Rene Girard’ın da ifade ettiği gibi Bielinski Öteki’ye yönelik eleştirilerinde işin kolayına kaçar ve Girard’a göre Öteki’den sonraki birkaç zayıf eserin sorumlusu bu eleştirilerdir. Ancak ne mutlu ki bu eleştiriler Dostoyevski’yi tam delilik ya da deha, önce delilik, ardından deha yoluna getirmiş, mucize yılların yolunu açmıştır. Dostoyevski’nin Hoffman’nın fantastik dünyasındaki ötekiyi, ikizi aramıza kattığını ve bunun da Dostoyevski’yi büyük usta yapan unsurlardan birisi olduğunu da ifade etmek lazım.

dostoevsky_double_4-11

Sabri Gürses yaptığı çeviriyi İkiz olarak adlandırmış, gerekçelerini de Notos Dostoyevski Özel Sayısında yayınmış kitabın ön yazısı da olarak okunabilen yazısında açıklamış. Sabri Gürses’in aktardığına göre romanın İngilizce ilk çevirisi 1945, Türkçe çevirisi ise 1965 yılında yayınlanır. Ona göre roman Nabokov’a kadar Dostoyevski’nin önemli eserleri arasında görülmez, Nabokov’un etkisiyle Öteki’ye karşı tavır da değişmiştir.

Sabri Gürses’in yazısından çok hoşuma giden bir aktarma yapmak istiyorum. Kanımca Dostoyevski için söylenecek sözlerde en güzel noktalardan birini açıklamaktadır:

“Özgürlük yolu insanı kötülüğün yollarına getirmiştir. ötülüğün yoluyla insanı böler. Dostoyevski bölünmenin tasviri konusunda dahiyane bir ustadır. Onun gerçek keşfi, psikologları ve psikiyatrları etkileyen keşfi buradadır. Büyük sanatçı uzmanlardan çok daha fazla şeyi, çok daha önce keşfetmiştir. Sınırsız ve boş özgürlük, başına buyruk, hayır getirmeyen ve Tanrısız özgürlüğe dönüşen özgürlük seçme eylemini gerçekleştiremez, ters yönlere savrulur. Bu yüzden insan bölünür, onda iki ‘ben’ oluşur, kişilik parçalanır. Dostoyevski’nin bütün kahramanları, Raskolnikov, Stavrogin, Versilov, İvan Karamazov, hep bu tür bölünmüş, parçalanmış insanlardır. Kişiliğin bütünlüğünü kaybederler, bir tür ikili bir yaşam sürerler. Bölünmenin sınırında insanın diğer ‘ben’i, onun iç kötülüğü şeytan olarak ayrılır ve kişileşir.” (Beryaev’den alıntı, kaynak için metne bakabilirsiniz)

Bu çerçevede, Dostoyevski’nin bütün yapıtını açıklayan eserin, İkiz olduğu söylenebilir: İkiz, bir şeytan gibi, sebepsiz yere Bay Golyadkin’ e, yani kendisine eziyet eder; Sartre, bu durumu, kesin bir şekilde dile getirecektir: “Cehennem başkalarıdır.” Cehennem, insanın içindeki, insanın zihninin içinde, kendi beninin ölçütü, yargıcı, amiri, uşağı, bütün bir toplumu olarak var olan ikizler, doppelgiinger‘lar ve kopyalardır, başkalarıdır. Varoluşun temel sorunu, onları denetleyebilmek, onlara egemen olmaktır; ancak bu şekilde kişi kendisi için bir bütünlük elde edebilir. Tersi durumda kaygı, endişe, angst başlar. Bay Golyadkin’in de bütün roman boyunca sınır ve statü tanımadan, uşağının bile karşısında duyduğu endişe; varoluş endişesidir.

Cehennem başkalarıdır. Modern toplumu bu kadar net betimleyen bir ifade az bulunur. Twitter, Facebook, Linkedin, Instagram vs. ile sosyal ortamlarda oluşturulan “ikiz benlik”ler insan kendi benliğine yabancılaşıp, kopyasının egemenliği altına girer.  Golyadkin gibi günümüz insanı da çevrenin görüşlerinin baskısı altındadır, onların istediği gibi görülmek ister, olmadığı gibi. Öteki/İkiz modern sosyal medya toplumunun tüm korkularını resmeder. Bu açıdan Golyadkin paranoyak narsist bir karakterdir. Yarattığı kusursuz ikiziyle mükemmeldir, tam da sosyal medyada popüler bir tiptir, bol bol like alan, takipçisiyle bir fenomen olma yolunda ilerleyen, erkek ya da kadın bir mankene benzeyen hatta bazen profil resmi ile bir mankendir. Golyadkin gibi dolaşmaktadır modern insan sokakta, elinde telefon yürüyen bir Golyadkin, ekrandaki diğer Golyadkin. Ama ikizler çeşitli ortamlarda çarpışmaktadır ve bu da modern insanın sıkıntısının mutsuzluğunun bir kaynağıdır.

Kitabı Ergin Altay’ın çevirisinden okudum ama açıkçası Sabri Gürses çevirisinden okumuş olmayı isterdim.

Not: Bu notu yazıyı tam yayınlamadan önce düşüyorum. Farkettim ki şimdiye kadar yapmadığım bir ikilemeyi iki yayınevinin baskısını aynı anda vermeyi ilk kez yapıyorum ve bu tamamen istem dışı oldu.

Kaynaklar:

Rene Girard, Dotoyevski: Yeraltı İnsanı, Everest Yayınları, 2014.

Rosa Inocencio Smith, Paranoid Narcissism: What Dostoevsky Knew About the Internet,  http://theamericanreader.com/paranoid-narcissism-what-dostoevsky-knew-about-the-internet/

İkiz, Çeviren: Sabri Gürses, Can Yayınları, 2015.

Tanıtım Bülteninden – İkiz (Can Yayınları)

Büyük Rus romancı Dostoyevski’den tam anlamıyla “çılgınca” bir öykü… Yazıldığı günlerde Petersburg aydınları arasında büyük ilgi toplayan, ama tamamlanıp yayımlantıktan sonra başta Belinski olmak üzere pek çok kişi tarafından yerden yere vurulan bir “sara” nöbeti… İkiz, Gençlik yıllarında büyük Rus yazar Gogol’den fazlasıyla etkinlenmiş olan Dostoyevski’nin ilk eserlerinden biri. “Bir Petersburg Poemi” alt başlığını taşıyan roman, Petersburglu “beşinci dereceden memur” Bay Golyadkin’in yakın çevresinde gözden düşmesi ve yavaş yavaş çıldırması üstüne kurulmuş. Bay Golyadkin, her şeyiyle kendisine benzeyen bir ikiz görünce işler karışıyor… Türkiye’de daha önce Öteki ve Öteki Ben adıyla yayımlanan İkiz, edebiyat dünyasına sevmeyenleriyle olduğu kadar hayranlarıyla da damgasını vurmuş unutulmaz bir Dostoyevski anlatısı. Yeni çevirisiyle sunuyoruz.

Tanıtım Bülteninden – Öteki (İletişim Yayınları)

Ergin Altay çevirisi, Clarence A. Manning’in önsözü, Dmitri Chiznevsky’nin sonsözüyle, Yazar ve dönem kronolojisiyle. Edebi kariyeri boyunca Dostoyevski’nin zihnini meşgul eden Öteki, yazarın çok genç yaşta kaleme aldığı ikinci romanıdır.İlk romanı İnsancıklar’la büyük övgüler alan ve ünlenen Dostoyevski’yi hemen ardından yayımladığı Öteki ile çok sert eleştiriler bekliyordu. Ancak Dostoyevski, romanın büyük önemine olan inancını korumayı hep sürdürdü, üzerinde tekrar çalışarak değişiklikler yaptı ve tefrika edildikten tam 20 yıl sonra 1866’da yeniden yayımladı.St. Petersburg’da devlet memuru olarak çalışan Jakov Petroviç Golyadkin’in bir sabah iş yerinde kendisinin görünüşte tıpatıp aynısı olan “öteki” Golyadkin ile karşılaşması ile gelişen olayların anlatıldığı bir psikolojik gerilim öyküsü olan Öteki, başta Kafka ve Sartre olmak üzere modern edebiyatı büyük ölçüde etkilemiştir.

” [Öteki] İlk önce benim keşfettiğim ve ortaya koyduğum en büyük, en önemli tip.” DOSTOYEVSKİ, 1859.

“Edebiyata bu fikirden daha ciddi bir katkım olmadı.”DOSTOYEVSKİ, 1877.