Miguel De Unamuno’dan Metresin ya da Çokeşliliğin Sosyopsikolojisi

— Söyle Domingo, bir erkek aynı anda iki ya da daha çok kadına âşık olursa, ne yapmalı?
— Duruma bağlı!
— Nasıl duruma bağlı?
— Evet. Eğer çok parası var ve çok tutkunsa, hepsiyle evlenir, yoksa hiçbiriyle evlenmez.
— Ama be birader, birincisi olanaksız!
— Paran çoksa her şey olur!
— Peki ya kadınlar bunu öğrenirlerse?
— Onlar buna önem vermezler.
— Yahu bir kadın için, kocasının beslediği sevginin bir kısmını, başka bir kadının alması önemli olmaz mı?
— Kendine payına düşenle yetinir Küçük Bey, harcadığı paraya kısıtlama getirmedikçe. Bir kadını rahatsız eden şey, yemesine, giymesine, her çeşit lüksüne kocasının kısıtlama getirmesi; ama istediği gibi para harcamasına izin verirse… Bir de ondan çocukları olursa…
— Çocukları olursa mı, ne?
— Gerçek kıskançlık oradan çıkar Küçük Bey, çocuklardan, Küçük Bey; bir anne olan ya da olacak olan öteki anneyi çekemez; bir anne başka çocuklar uğruna ya da başka bir kadın için ihmal edilmeyi bağışlamaz. Ama çocuğu yoksa ve yemesinde, giyiminde, gösterişinde, lüksünde masrafları kısılmıyorsa, bütün tatsızlıklar engellenmiş olur… Eğer bir erkeğin, kendisine pahalıya gelen bir karısı varsa ve bir de hiç masrafı olmayan bir karısı varsa, masraflı kadın masrafsız kadını pek kıskanmaz; üstelik masrafsız olmak dışında, bir de evin gelirine katkıda bulunuyorsa ve bundan aldığını ötekine verebiliyorsa… o zaman işler tıkır tıkır yürür.
— Peki sonra?
— O zaman her şey mükemmel yürür. İnanın bana Küçük Bey, Bayan Othello’lar yoktur.
— Ne de Bay Desdemon’lar!
— Olabilir!
— Ama sen neler de söylüyorsun.
— Ben Liduvina ile evlenip sizin yanınızda işe girmeden önce pek çok beyin evinde çalışmıştım. Bunları o şatafatlı yerlerde öğrendim.
— Peki sizin sınıfınızdaki insanlarda nasıl bu işler?
— Bizim sınıfımızda mı? Boş ver! Böyle lüks işlere kalkışmayız bizler…
— Neye lüks diyorsun sen?
— Tiyatroda görülen, romanlarda okunan şeylere…
— Ama oğlum, sizin sınıfta da aşk yüzünden, kıskançlık yüzünden az cinayet işlenmiyor!..
— Boş ver! Çünkü bu haylazlar tiyatroya gidiyorlar, roman okuyorlar. Aksi halde…
— Aksi halde ne?
— Rol yapmak hepimizin hoşuna gider, Küçük Bey, hiç kimse kendisi değildir, başkalarının yaratılarıdır.
— Bir düşünürsün sen ha…

— En son efendim filozofsun derdi bana. Ama Liduvina’cığımın size söylediği gibi politikaya atılmalısınız siz.

Sis, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, IV. Baskı Eylül 2011, sayfa 129-131

sis