Muhteşem Gatsby: Hangi Çeviri?

Kitapyurdu’nda “Muhteşem Gatsby” yazdığınızda 14 farklı yayınevinin bu kitabı bastığını görüyorsunuz. Muhteşem Gatsby’nin giriş cümlesi edebiyat tarihinin en iyi giriş cümleleri listelerinde görmeye alıştığımız bir cümle. Aşağıya bu ilk kısım ile yine ilk sayfadaki başka bir kısmın çevirilerini yedi farklı metin üzerinden aşağıya listeledim. Çeviriler arasındaki önemli farklılıklar sizi şaşırtabilir. Can Yücel’in çevirindeki şiirsellik hemen dikkati çekiyor. Ama benim için romana sadakat noktasında soru işaretleri içerdiğini söylemeliyim. Bir de sonuçta okuduğumuzun bir şiir olmadığını baştan kabul etmemiz gerekir. Ben Müge Günay Güran çevirisini okudum, seçim size kalmış.

In my younger and more vulnerable years my father gave me some advice that I’ve been turning over in my mind ever since.

“Whenever you feel like criticizing any one,” he told me, “just remember that all the people in this world haven’t had the advantages that you’ve had.”

İletişim (Hasan Fehmi Nemli):

Daha genç olduğum ve daha kolay etkilendiğim yaşlarda babamın bana verdiği bir öğüt, o gün bugündür hiç aklımdan çıkmaz.

“Birini eleştirmeye kalktığında,” demişti, “herkesin seninle aynı imkanlarla dünyaya gelmemiş olduğunu aklına getir.”

Pinhan (Müge Günay Güran):

Henüz genç ve toy olduğum yıllarda babam, aklımdan hiç çıkmayacak bir öğüt vermişti bana.

“Birini eleştirmeye kalkıştığında,” demişti, “bu dünyada herkesin senin sahip olduğun imkanlarla doğmadığını hatırla, yeter!”

Everest (Püren Özgören):

Çok genç ve toy günlerimde babamın verdiği bir öğüt aklımdan hiç çıkmadı.

“İçinden ne zaman birini eleştirmek gelse,” demişti, “bu dünyada herkesin senin sahip olduğun üstünlüklerle doğmadığını anımsa, yeter.”

Remzi (Figen Yanık):

Çok daha genç ve toy olduğum yıllarda, babamın hiç aklımdan çıkmayan bir öğüdü olmuştu:

“Birini eleştirmeye niyetlendiğinde,” demişti, “yeryüzündeki herkesin senin imkanlarınla doğmadığını hatırla, yeter.”

Mitra (Özgür Umut Hoşafçı):

Daha genç ve kırılgan olduğum yaşlarda babam ömrüm boyunca aklımdan çıkmayacak bir öğüt vermişti bana.

“Birini eleştirmeye kalkıştığında” demişti, “herkesin senin ayrıcalıklarına sahip olmadığını hatırla.”

Martı (Ceren Taştan):

Genç ve korunmasız olduğum yaşlarda, babam bana bir öğüt vermişti. O zamandan beri aklımdan hiç çıkarmadığım bir öğüttür bu.

“Ne zaman birini yargılamaya niyetlenirsen,” demişti, “bu dünyada herkesin sendeki ayrıcalıklara sahip olmadığını hatırla.”

Bilge Kültür Sanat (Can Yücel):

Toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma.

“Ne zaman,” demişti “birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarınla gelmemiştir dünyaya!”

 tgg

Reserving judgments is a matter of infinite hope. I am still a little afraid of missing something if I forget that, as my father snobbishly suggested, and I snobbishly repeat, a sense of the fundamental decencies is parcelled out unequally at birth.

İletişim (Hasan Fehmi Nemli):

İnsanın yargısını kendisine saklaması sonsuz bir umut meselesidir. Bugün bile bunu unutursam bir şeyleri kaçıracağımdan korkarım; babamın yukarıdan bakar bir tavırla dile getirdiği, benim de aynı şekilde tekrarladığım gibi, edep duygusu insanlara doğumda eşitsiz bahşedilmiştir.

Pinhan (Müge Günay Güran):

Yargılamaktan kaçınmak nihayetsiz bir umut ister. Babamın biraz kibirle söylediği ve benim de aynı şekilde tekrarladığım gibi, temel erdemler insanlara doğuştan eşit dağıtılmamıştır; eğer bunu unutursam bir şeyleri kaçıracağımdan hala endişe duyarım.

Everest (Püren Özgören):

Yargını eleştirini kendine saklamak hudutsuz bir umut meselesi. Bugün bile, babamın züppece dile getirdiği, benim de züppece yinelediğim gibi, insanlara doğum sırasında temel erdemlerin eşitsizce dağıtıldığını unutursam bir şeyleri kaçıracağımdan korkarım.

Remzi (Figen Yanık):

Yargılamaktan kaçınmak tükenmez bir ümit ister. Babamın biraz tepeden bakarak ileri sürdüğü ve benim de aynı yukarıdan bakışla tekrarladığım gibi, temel erdemler insanlara doğuştan eşit dağıtılmamıştır ve ben bunu unutursam bir şeyleri kaçıracağımdan hala bir miktar endişe duyarım.

Mitra (Özgür Umut Hoşafçı):

İnsanlar hakkındaki yargıları kendine saklamak sonsuz bir umuttur bence. Babamın bilgiççe söylediği ve benim de bilgiççe onayladığım şu sözünü unutmaktan halen korku duyarım: bazı temel incelikler dünyaya adaletsiz dağıtılmıştır.

Martı (Ceren Taştan):

Bir insanı yargılamama, sonsuz bir umuttu. Ya bunu unutursam diye hala korkarım. Babamın bilge bir şekilde söylediği, benim de aynı bilgelikle tekrarladığım gibi, belli bazı erdemler doğuştan gelen imkansızlıklar nedeniyle herkese eşit dağıtılmamıştır.

Bilge Kültür Sanat (Can Yücel)

Yargılamaktan kaçınma, ümit bolluğuna bakar bir iş. Eksik kalmasın, onu da deyivereyim; babam züppece öne sürmüştü, ben de züppece tekrar edeyim; temel efendilikler, yaradılıştan hiç de eşit dağıtılmamış Allah vergileridir.

Muhteşem Gatsby: Hangi Çeviri?’ için 4 yanıt

  1. asirigurultulu Mayıs 2, 2017 / 5:15 pm

    Filmini izledikten sonra hemen kitabını almaya giriştim ama bu kadar çok yayıncının olması kafamı inanılmaz karıştırdı. Karşılaştırmak için muhteşem bir yazı hazırlamışsınız ama kararsızlığımı bir kat daha arttırdı dersem yalan olmaz 🙂

    İletişim’e olan gönül bağımdan dolayı bir adım daha yakınım ama bir türlü noktayı koyamadım. Yazı için tekrar teşekkürler.

    Beğen

  2. Melis Ağustos 5, 2019 / 2:37 pm

    Artemis yayınlarından olan baskısı nasıl biliyorumusunuz?

    Beğen

  3. Samuel Çepni Temmuz 20, 2021 / 4:36 am

    Merhaba,

    Oldukça faydalı bir paylaşımda bulunmuşsunuz. Lâkin tüm bunlara ek olarak benim ayrıca sormak istediğim bir şey var. İletişim, Pinhan ve Everest yayınlarında Jay Gatsby’nin insanlara hitâben sürekli kullandığı “old sport” sözünü bu 3 yayınevinin nasıl çevirdiğini yorumuma cevâben paylaşabilirseniz çok memnun olurum. Güzel paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Sevgiler…

    Beğen

Yorum bırakın